Genital siğiller, insan papilloma virüsünün (HPV) neden olduğu, cinsel yolla bulaşan yaygın bir enfeksiyon türüdür. Hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilen bu siğiller, genital bölge, anüs çevresi ve nadiren de ağız içinde oluşabilir. Enfeksiyonun belirtileri arasında küçük, et benzeri kabarıklıklar, kaşıntı, rahatsızlık ve bazen de ağrı yer alır.
HPV, 100’den fazla farklı tipi bulunan bir virüstür. Bazı tipleri kansere neden olabilecek kadar tehlikeliyken, bazıları sadece siğillere yol açar. Genital siğile neden olan tipler genellikle kanserle ilişkilendirilmez, ancak kişinin bağışıklık sistemine ve virüs tipine bağlı olarak farklı sonuçlar doğurabilir.
Siğiller çoğu zaman ağrısızdır ve bazı kişilerde hiç belirti vermeyebilir. Ancak tedavi edilmediğinde yayılabilir veya kişinin yaşam kalitesini düşürebilir.
Genital siğiller, çoğunlukla cinsel temasla bulaşır. Korunmasız cinsel ilişki, oral seks veya anal seks sırasında virüs bulaşabilir. Nadiren, siğil taşıyan birinin kişisel eşyalarıyla da geçiş yaşanabilir. Bu yüzden korunma, düzenli sağlık kontrolleri ve partner seçimi çok önemlidir.
Genital siğil tedavisi, siğillerin sayısına, büyüklüğüne, hastanın bağışıklık durumuna ve tercih edilen yönteme göre farklılık gösterir. İşte en yaygın tedavi yöntemleri:
Lazer tedavisi, siğillerin hassas bir şekilde yok edilmesini sağlayan modern ve etkili bir yöntemdir. Özellikle yaygın ve inatçı siğillerde tercih edilir. Lazer ışığı, siğil dokusunu hedef alarak buharlaştırır. İşlem kısa sürer ve genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. İyileşme süreci hızlıdır ve iz bırakma riski düşüktür.
Kriyoterapi, siğillerin sıvı nitrojenle dondurulması işlemidir. Bu yöntem, siğilin bulunduğu bölgeye kısa süreli sıvı azot uygulanarak dokunun tahrip edilmesi esasına dayanır. Seanslar halinde uygulanabilir. Tedavi sonrası hafif kabuklanma ve kızarıklık normaldir.
Elektrokoter yöntemi, elektrik akımıyla siğilin yakılması esasına dayanır. Lokal anestezi ile uygulanır ve siğil dokusunun yok edilmesini sağlar. Uygulama sonrası hafif ağrı ve kabuklanma görülebilir.
Topikal kremler veya solüsyonlarla uygulanan ilaç tedavisi, hafif ve yeni başlamış siğillerde etkili olabilir. Bu ilaçlar bağışıklık sistemini güçlendirerek virüsle savaşmayı amaçlar. Ancak tedavi süreci uzun olabilir ve her hastada aynı sonucu vermeyebilir.
Nadiren de olsa çok büyük ve yaygın siğillerde cerrahi yöntemle çıkarma işlemi gerekebilir. Bu, genellikle diğer tedavilere yanıt vermeyen durumlarda uygulanır.
HPV virüsü, vücuda yerleştikten sonra uzun yıllar inaktif kalabilir. Bu yüzden siğiller tedavi edildikten sonra yeniden çıkabilir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında virüs yeniden aktif hale gelebilir. Bu nedenle sadece siğil tedavisi değil, virüsün kontrol altına alınması da önemlidir.
HPV aşıları, genital siğillere neden olan bazı yüksek riskli virüs tiplerine karşı koruma sağlar. Aşı, hem siğillerin hem de rahim ağzı kanseri gibi ciddi hastalıkların önlenmesine yardımcı olur. Genellikle 3 doz şeklinde uygulanır ve bağışıklık sisteminin virüse karşı direnç kazanmasını sağlar.
Tedavi süresi, siğillerin yaygınlığına, kullanılan yönteme ve kişinin bağışıklık durumuna göre değişkenlik gösterir. Bazı vakalarda birkaç seans yeterli olurken, bazı durumlarda birkaç ay sürebilir. Tedavi sonrası takip çok önemlidir. Siğillerin tamamen ortadan kalkması için düzenli kontrollere devam edilmelidir.
Genital siğil tedavisi, sadece estetik veya geçici bir sorun değildir; cinsel sağlık açısından son derece önemlidir. Bu yüzden profesyonel bir destek almak, doğru tanı ve etkili tedavi süreci açısından gereklidir. Geciktirilen her gün, hem bulaş riskini hem de siğillerin yayılma olasılığını artırabilir.
Unutmayın: Genital siğillerden korunmanın en etkili yolu güvenli cinsel yaşam ve HPV aşısıdır. Tedavi seçeneklerini bir uzmana danışmadan uygulamayın.